25-10-2022 | 19 : 02 11
Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Kozlu Müessesesi maden ocağında 7 Ocak 2013'te metan gazı püskürmesi sonucu 8 kişinin yaşamını yitirdiği, 8 kişinin gazdan etkilendiği iş kazasıyla ilgili haklarında daha önce soruşturma izni verilmeyen 6 sanığın Anayasa Mahkemesi kararıyla yargılanmasına başlandı.
3. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, sanıklardan emekli eski TTK Genel Müdürü R.D. madende hayatını kaybeden işçilerin yakınlarıyla taraf avukatları hazır bulundu. Olayın yaşandığı dönem TTK Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı olan B.İ. ile kurum yöneticileri Ç.O, M.Y, M.A, M.Ş. ise duruşmaya katılmadı.
Bir sanık avukatının, müvekkilinin saygınlığı ve onurunun korunması amacıyla yayın yasağı talebi, mahkeme tarafından reddedildi.
Savunma yapan eski TTK Genel Müdürü R.D. işin ihale kanununa göre uygun yapıldığını söyleyerek, "Bu iş kazası meydana gelmeden önce genel müdürlükten alındım ve emekli oldum. Bilirkişinin vermiş olduğu raporda, 'Devlet ihale kanununa göre ihale edilmiştir.' diyor. Demek ki kanuna uygun ihale yapılmıştır. TTK bir iktisadi devlet teşekkülüdür. Bu bir anahtar teslim iştir. Bu işle uzaktan yakından alakası olmayan biriyim. Suç işlemiş olsaydım, her sene teftiş ediliyordum. Bu ihale yanlış olsaydı, raporlarda bu şekilde belirtilmezdi. TTK birçok işi müteahhide yaptırmıştır." ifadelerini kullandı.
Beraatini talep eden sanık, "İhalenin verildiği tarihte genel müdürdüm, ihale heyetinde vardım. Anahtar teslimi işlerde iş güvenliği tedbirlerini almak, işi yapacak olan firmaya aittir. TTK gerektiği zaman denetleme yapabilir, nitekim bu iş yerine gidip denetlediği de olmuştur." dedi.
Aileler adına savunma yapan avukat Murat Kemal Gündüz, sanığa, "TTK, ekipmanının kullanılmasına nasıl izin verdi? Sözleşmeye göre iş güvenliği elemanının firma tarafından atanması gerekiyor. Neden müdahale etmediniz?" sorularını yöneltti.
Gündüz'ün, ayrıca yüklenici firmanın teknik nezaretçisinin olmadığını, bunun üzerine TTK yapı denetim elemanının atandığını belirtmesi üzerine sanık, şunları kaydetti:
"TTK'nin ekipmanını kullanmak söz konusu değildir. Hurdaya ayırdığımız iki tane Çin malı galeri posta makinesi vardı. İşi alan firma, 'Bunları tamir ettirip kullanabilir miyim?' dedi. Kendisine 'Tamam' denildi. Firmaya bunları kullandığı sürece kira tahakkuk ettirildi. Tamir edilip kullanılacak hale getirildikten sonra kullanılır. Nitekim bu ekipmanların kullanımı için o tarihte yeterli personelimiz yoktu. Kurum makinelerini kiraya da verebilir. Müteahhidin çalıştırmasından doğan problem yoktur. Kazayla da bu makinenin bağlantısı yoktur. Aradan 10 yıl geçti. Orada teknik nezaretçi atandığına göre bu eksiklik giderilmiştir. Dolayısıyla da işin durdurulmasına da gerek yoktur.
Bir defa biz yalnız Kozlu'da değil, Karadon, Üzülmez ve Armutçuk'ta aynı ihaleleri yaptık. Bunun nedeni yeterli elemanımızın olmayışı. Müteahhit tarafından bu işler yapılmıştır. Madencilik konusunda hiçbir tecrübesi olmayan firmanın, işler yaptığı konuşuluyor. İnşaat ve madencilik firmasıdır. Yapılan iş tünel açmadır. Madenci ve inşaatçıların müşterek işidir. Yaptığımız iş galeri tünel açmadır. Biz bu işleri vermemiş olsaydık şu anda TTK diye bir kurum olmayacaktı. Bütün çalışma alanları bitmişti, biz çalışma alanları açtırdık. Benim genel müdürlük yaptığım dönemde hiçbir olumsuzluk olmamıştır."
Mahkeme heyeti, sanıkların daha önce savunmaları yazılı olarak alındığından sonraki duruşmalar için vareste tutulmasına karar vererek duruşmayı 7 Şubat 2023'e erteledi.
Zonguldak 3. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, 6 sanık hakkında "taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıldan onbeşer yıla kadar, "görevi kötüye kullanma" suçundan ise 3 aydan birer yıla kadar hapis cezası isteniyor.
- "Çabamız sürecek"
Avukat Gündüz, duruşma sonrası gazetecilere, bilirkişi heyetinin, "TTK'nin asli işi galeri sürme işi, uzmanlığı bu." şeklinde bir tespitinin olduğunu aktararak, bu konuda uzman olmayan ve ekipmanı olmayan bir firmaya galeri sürme işi verdikleri için sözleşmenin yapıldığı tarihteki TTK Yönetim Kurulu Başkanı ve üyelerine kusur atfedildiğini söyledi.
Gündüz, 2014'te Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunduklarını belirterek, "Bugünkü yargılama açısından söyleyebileceğimiz ilginç şeyler var. Bunlardan biri şu; mahkeme tensip kararı tutup hiç bizlere duyurmadan tüm sanıklar için talimat yazmış, Ankara ve İstanbul illerine. TTK yöneticisi 5 sanık talimatla dinlenilmiş fakat bizim kanuni delillere ulaşma ve sanıklara soru sorma, delilleri ortaya çıkarma çabalarımızı engellediler. Buna ilişkin itirazda bulunduk." değerlendirmesini yaptı.
Bir diğer hususun da diğer sanıkların bizzat mahkeme huzurunda dinlenilmesi, taleplerinin mahkemece reddedilmesi olduğunu aktaran Gündüz, "Sorular soracağımız talebimize yönelik olarak da 'Sorularınızı bildirirsiniz, tekrar sorarız.' gibi gerekçe uyduruldu ama doğru olan bu değildi. Bizim çabamız sürecek." dedi.
Maden kazasında hayatını kaybeden işçilerden Muharrem Yapıcı'nın kız kardeşi Özlem Açıkgöz de davanın sonuna kadar takipçisi olacaklarını kaydetti.
Açıkgöz, tedbir alınmadığını savunarak, "Belki ölmeyeceklerdi, belki o tedbirler alınsaydı hayatta kalacaklardı. Benim 16 yaşındaki yeğenim belki babasız kalmayacaktı." ifadesini kullandı.
- Süreç
TTK Kozlu Müessese Müdürlüğüne bağlı maden ocağında, 7 Ocak 2013'te özel firmanın galeri açma işini yürüttüğü eksi 630 kotunda metan püskürmesi sonucu 8 işçi yaşamını yitirmiş, Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 10 sanık hakkında "taksirle birden çok kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istenmişti.
Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, 15 Nisan 2019'daki duruşmada, tutuksuz sanıklardan alt işveren şirketin 2 yöneticisi ile proje sorumlusunun, olayın meydana gelmesinde asli kusurlu oldukları gerekçesiyle 8 yıl dörder ay hapisle cezalandırılmasını kararlaştırmıştı.
Heyet ayrıca, tutuksuz sanıklardan 2 müessese yöneticisine de denetim görevlerini yerine getirmedikleri için tali kusurlu oldukları gerekçesiyle 3 yıl 4 ay hapis cezası vermişti. Bu cezaları para cezasına çeviren heyet, tutuksuz 5 sanığın ise beraatini kararlaştırmıştı.
Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığı, dönemin TTK Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı ile kurum yöneticisi 5 kişi hakkında istenilen soruşturma izninin reddedilmesi üzerine Ankara Bölge İdare Mahkemesine itirazda bulunmuş, itirazın kabul edilmemesi üzerine de Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapılmıştı.
Başvuruyu kabul eden Anayasa Mahkemesi, dosyanın gönderildiği Ankara Bölge İdare Mahkemesinin soruşturma izni verilmemesine ilişkin itiraza konu kararının kaldırılmasına hükmetmiş, 6 sanık hakkında hazırlanan iddianame, Zonguldak 3. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmişti.
Haber : Anadolu Ajansı (AA)
ETİKETLER : Yazdır
Ekonomi
Çok Okunanlar
» Henüz BUGÜN Haber Görünmüyor