Demirtaş: "Yargı Bağımsız ve Tarafsız Olmalı"

CHP Zonguldak Milletvekili, Avukat Ãœnal DemirtaÅŸ, 2022-2023 Adli Yıl açılışı nedeniyle bir mesaj yayımladı. Mesajında Mustafa Kemal Atatürk’ün “Adalet gücü bağımsız olmayan bir milletin, devlet halinde varlığı kabul olunmaz” sözüne vurgu yapan CHP’li DemirtaÅŸ; “Adalet her ÅŸeyin üzerinde olan bir kavramdır. Toplumsal barış ve huzurun ön koÅŸulu adaletin saÄŸlanmasıdır. Öyle ki adaletin olmadığı bir yerde, temel hak ve özgürlüklerden, eÅŸitlikten, hesap verilebilirlikten, liyakatten, ÅŸeffaflıktan yani hukuktan söz etmek mümkün deÄŸildir. Tüm bunlar da Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dikkat çektiÄŸi gibi devletin temelini oluÅŸturan unsurlardır. EÄŸer bir ülkede adalet, bağımsız mahkemelerce tesis edilemiyorsa, orada hukuk devletinden bahsetmek mümkün deÄŸildir” dedi.

CHP Zonguldak Milletvekili Avukat Ünal Demirtaş, mesajında şunları ifade etti;

“Ãœlkemizde hukuk devleti ilkesi, Anayasa’nın 2’inci maddesi ile devletin temel niteliÄŸi olarak tanımlanmıştır. Anayasa ile yapılan bu tanım açıkça; güçler ayrılığı ilkesini, bağımsız yargıyı ve bunun sonunda saÄŸlanacak adaleti ifade etmektedir. Ancak bugün Anayasa’nın 2’inci maddesi açıkça çiÄŸnenmekte, ülkemizdeki tek adam rejimi yasama ve yargıya açıkça talimat vermektedir. Ne acıdır ki artık Türkiye’de bağımsız ve tarafsız yargıdan söz etmek çok zordur. Ãœlkemizde maalesef yargı siyasallaÅŸtırılmıştır. Yargı adeta Ak Parti’nin yani siyasetin aparatı haline getirilmiÅŸtir. Bu gün ülkemizde saraydan aldığı talimatlarla hukuku katleden, yasaları yapılış amaçlarına deÄŸil de iktidarın amaçlarına göre uygulayan bir yargı mekanizması olmuÅŸtur. Tek adam rejiminin dayattığı bu sözde yargı; baÅŸta düşünce ve ifade özgürlüğü olmak üzere temel hak ve özgürlükleri yok etmekte, hesap verilebilirliÄŸi ve ÅŸeffaflığı ortadan kaldırmakta, toplumu kutuplaÅŸtırmaktadır. 21’inci yüzyılda, Anayasa’sında, devletin niteliÄŸinin “hukuk devleti” olarak tanımlandığı ülkemizde, maalesef hukukun üstünlüğü deÄŸil, üstünleri hukuku geçerli hale getirilmiÅŸtir. Muhalif tüm sesler sarayın talimatı ile susturulmak istenmekte, toplum üzerinde yargı aracılığı ile büyük bir baskı oluÅŸturulmaktadır. Savcılar yolsuzlukların üzerine gitmekten çekinmekte ama kimi çevrelerin hedef gösterdiÄŸi ve sadece düşüncesini ifade eden insanlar hakkında çok hızlı tahkikat yürütülebilmektedir. Son dönemde tutuklama kararları tedbir amacıyla deÄŸil, cezalandırma amacıyla alınmaktadır. Oysa yargı, baskının deÄŸil adaletin simgesidir.  Bu çarpık sistem hukuka olan güveni de elbette yerle bir etmiÅŸtir. Türkiye, 2021 Hukukun Ãœstünlüğü Endeksi'nde 139 ülke arasında 117'inci sırada yer almaktadır. Ãœlkemizde güçler ayrılığı ilkesine uyulmaması ve adaletin tesis edilmemesinin ekonomiden sosyal hayata, saÄŸlıktan eÄŸitime kadar her alanda yıkıcı etkileri her geçen gün daha da artmaktadır. Bu da toplumsal olarak hızla geri gidildiÄŸini açıkça ortaya koymaktadır. Ãœlkemizde hukuka olan güven azaldıkça, ekonomik kriz derinleÅŸmektedir.

 Ã–te yandan, yargının üç ayağından biri olan avukatlık mesleÄŸinin sorunları yine çözülmeden yeni adli yıla baÅŸlanmaktadır. Ä°ktidarın hukuk devleti ilkesi ile baÄŸdaÅŸmayan kararları, yargıya açıkça müdahalesi nedeniyle yargı mensupları ile savunma hakkının temsilcisi olan avukatların itibar ve saygınlıkları sürekli zedelenmektedir. Ayrıca ülkemizdeki ekonomik buhranın en fazla etkilediÄŸi meslek gruplarından biri de serbest çalışan avukatlar olmuÅŸtur. Onbinlerce avukat açlık sınırının altında yaÅŸamını devam ettirmeye çalışmaktadır. Birçok serbest avukat ekonomik sorunlara dayanamayarak mesleÄŸi bırakmak zorunda kalmaktadır. Daha da ötesi son yıllarda ekonomik sebeplerle avukat intiharlarında endiÅŸe verici artışlar olmuÅŸtur. Stajyer avukatlardan, meslekte yıllarını geçirmiÅŸ kıdemli avukatlara kadar herkes meslekteki acımasız ve yıkıcı rekabet ortamından zarar görmektedir. Bu ekonomik koÅŸullar altında, avukatlık mesleÄŸi günden güne daha da zorlaÅŸmaktadır. Ä°ktidar, savunma hakkının temsilcisi avukatları ekonomik sorunları karşısında maalesef yalnız bırakmıştır. Oysa yapılması gereken, avukatların, mesleklerini bağımsız, özgür ve onurlu bir ÅŸekilde yapabilecekleri koÅŸulların ve ekonomik olarak da avukatların hak ettikleri çalışma standartlarının ivedilikle oluÅŸturulmasıdır. Bu da öncelikli olarak hukukun üstünlüğünün saÄŸlanması ve avukatların özlük haklarının iyileÅŸtirilmesi ile mümkün olacaktır. Hukuk eÄŸitimin çaÄŸdaÅŸ normlara uygun biçimde düzenlenmesi, hukuk fakültelerindeki kontenjanların yeniden gözden geçirilmesi de Türkiye’nin ihtiyacı olan nitelikli ve birikimli hukukçuların yetiÅŸebilmesi için zorunluluktur. 

Bu duygu ve düşüncelerle 2022-2023 Adli Yılının, adalete olan güvenin arttığı, yargının bağımsız ve tarafsız olduğu, avukatların sorunlarının çözüldüğü, bir adli yıl olmasını dilerim.

Haber : Zonguldak Post