20-09-2022 | 12 : 29 40
Yazılı bir basın açıklaması yayınlayan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Karadeniz Ereğli İlçe Başkanı Eylem Ertuğrul, iktidarın üzerinde durduğu Büyük Konut Projesi ile ilgili çekincelerini anlattı.
Toplu konut gibi barınma ihtiyacının karşılanması gibi çalışmaların sosyal bir devletin yapması gereken işler olduğuna vurgu yapan Ertuğrul, buna rağmen, inşaat malzemeleri maliyetlerinin arttığı günlerde bu projenin ihalelerine girecek müteahhit firmaların da garanti altına alınması gerektiğini söyledi. Aksi takdirde yakın bir süre sonra ülkenin her yerinde tamamlanmamış ve inşaatlar göreceğimizi ifade eden Ertuğrul'un açıklaması şöyle:
"BilindiÄŸi gibi iktidarın üzerinde durduÄŸu TOKÄ° Toplu Konut Projesi, Türkiye’nin son zamanlardaki en büyük sosyal projesi olarak lansmanı yapıldı.
Bu tür projeler, zaten sosyal devletin yapması gereken projeler. Biz bu projeden rahatsızlık duymayız. Dar gelirli vatandaşlarımızın da en önemli ihtiyaçlarından birisi barınma. Bu ihtiyacının sağlanması lazım.
Son yıllarda ülkemizdeki emlak fiyatlarının nasıl arttığı herkesin malumu. Hem emlak deÄŸerleri hem de kira deÄŸerleri anlamında ülkenin her yerinde yüzde 250’lere ulaÅŸan artışlar yaÅŸandı. Ä°nÅŸaat maliyetleri de çok yüksek oranlarda arttı. Bu artışlar birbirlerine paralel olarak gidiyor. Toplamda 500 bin konut yapılacak olmasına bir itirazımız yok; fakat bırakın dar gelirliyi, orta gelirli bir vatandaşın bile mülk edinme ÅŸansı yok.
Asıl tartışılması gereken konulardan biri de ÅŸudur: TOKÄ° son yirmi yıldır ne kadar konut kazandırmış Türkiye’de? Toplamda 1 milyon 700 bin konut. Åžimdi siz bu kadar kısa bir zaman içerisinde önce 250 bin ardından da bir 250 bin konut kazandıracaksınız. Zaten biz ülke olarak inÅŸaattan baÅŸka bir ÅŸey üretemiyoruz. Parayı yine beton ekonomisine yönlendiriyoruz.
Ayrıca şöyle bir sıkıntı daha var; bizim yöremiz de dahil olmak üzere pek çok ÅŸehirde iktidar kamu binaları için ihalelere çıkıyor. Yüklenici firmalar bu ihalelere bile girmiyorlar. Ya ÅŸartnameyi beÄŸenmiyorlar ya da mevcut fiyat artışları altında bu binaları yapamayacaklarını düşünüyorlar. Bu sıkıntıları da düşünmek lazım. Böyle bir yükün altına girmek herkesin harcı deÄŸil. Bu proje çok büyük müteahhit firmalarının yapabileceÄŸi bir çalışma. Türkiye’nin elbette bu kadar çok sayıda konut üretme gücü var. Ä°nÅŸaat sektörü emek ağırlıklı bir sektör. Bu sektörde çalışacak elemanlarımız da var. Ancak Türkiye’de sadece inÅŸaat yapıyoruz; baÅŸka bir ÅŸey yok. Önümüzdeki iki buçuk yıl içinde bu konutların 250 binini yapmayı taahhüt ediyorlar; peki bu projeye girecek olan firmaları nasıl garanti altına alabilecekler? Önce bunun netleÅŸtirilmesi gerekir. Mevcut ÅŸartlarla bu ihaleleri alacak firmalar bu kadar konutu nasıl bitirebilecekler?
Bir seçim yatırımı olarak yapılan bu lansman her ÅŸeye raÄŸmen ekonomiye bir hareket getirecekse de bir gazla baÅŸlanan bu projede birkaç sene içinde Türkiye’nin her yerinde yarım kalmış inÅŸaatlar göreceÄŸiz. Temelleri atılmış binaların kaçıp gitmiÅŸ müteahhitlerini konuÅŸacağız. Bizim endiÅŸemiz tam da budur. Bunu önlemenin yolu da ÅŸudur: EÄŸer iktidar bu projede samimiyse ve BeÅŸli Çete’yi nasıl garanti altına alıyorsa bu ihalelere girecek müteahhit firmaları da garanti altına alsın. Onlara saÄŸlanan kolaylıklar bu firmalara da saÄŸlansın.
DiÄŸer yandan bu konutlar için vatandaÅŸtan talep edilen giriÅŸ ücreti cazip gibi geliyor. Ä°nsanlar birkaç ay sıkıntı çekip ilerleyen zamanlarda rahatça bu taksitleri ödeyebileceklerini düşünüyorlar; ancak aylık ödemelerin altı aydan altı aya memur maaÅŸ zammı oranında artacak olması önemli bir belirsizlik oluÅŸturuyor. Ä°leride vatandaşın ödeme zorluÄŸu çekebileceÄŸi ödeme tutarları ile karşılaşılması mümkün. Ä°ÅŸ sonunda bu binaların maliyetleri çok çok yukarı seviyelerde olabilir. Parasını TL’nin deÄŸer kaybı yaÅŸaması ihtimali sebebiyle bankalara yatıramayan dar gelirli için bu proje cazip gelebilir; ancak bu ÅŸartlarda hiçbir dar gelirli vatandaşımız bu konutların parasını ödeyemez. Dolayısıyla da bu ÅŸartları ortaya koymak, insanların aklıyla dalga geçmek gibi.
CHP’nin baskıları ile en düşük emekli maaşı ortalama 3 bin 500 lira düzeyine geldi. Emekli vatandaşımız bu projeden konut sahibi olmak istese; elektrik, doÄŸalgaz, kira gibi giderleri varken bu konutun aylık ödemelerini nasıl yapabilecek? Bu ülkede doÄŸalgaz faturasını ödeyemediÄŸi için icralık olan yüz binlerce insan var. Yetmedi; bu ülkede KYK kredi borcunu ödeyemediÄŸi için icraya verilmiÅŸ gençler var. Biz bu insanlara böyle imkanlarla konut sahibi olabileceklerini nasıl anlatacağız? Niyet edecekler; ama ödemelerini yapamadıkları için yine icralık olacaklar.
Burada görebildiğimiz sadece vatandaşın dudağına bir parmak bal çalmak ve seçim ekonomisi için kaynak para bulmak. Ayrıca Ülkeyi betona gömdünüz! Yeter! Artık ihraç edeceğimiz ürünler üretme peşine gidelim. Tarıma yüzümüzü dönelim. Köylerimiz boşaldı; çünkü bu iktidar hayvancılık yapan insanları bile bitirdi. Millet sütteki hayvanını kasaba verecek hale geldi. Bakamıyor hayvanına. Bu sebeple de zaten parasız olan halk için bu kampanya tamamen seçime endeksli bir kampanyadır. Yine söylüyorum ki Türkiye ekonomisi betondan ve binadan ibaret değildir."
Haber : Zonguldak Post