Eski Boksör Yusuf Ziya Sol Gösterdi Sağ Vurdu

“Türk Metal Sendikası olarak biz de oradaydık.”

Genel Kurulun ilk günkü açılış programı Genel BaÅŸkan Pevrul Kavlak’ın konuÅŸmasıyla baÅŸladı.

Kandillililer Kendisini Yalnız Bırakmadı

Türk Metal Sendikası’nın 17. OlaÄŸan Genel Kurulu'nu coÅŸkuyla, mutlulukla, bir demokrasi şölenine dönüştürmeyi hedeflediklerini kaydeden Genel BaÅŸkan Kavlak; “Bu genel kurulumuzu ne yazık ki, büyük bir felaketin ardından gerçekleÅŸtirmek zorunda kaldık. Hepimiz bunun üzüntüsü içindeyiz.”, dedi. Merkezi KahramanmaraÅŸ olan ve 11 ili kapsayan depremlerin yalnızca orada yaÅŸayan vatandaÅŸları deÄŸil, tüm Türkiye’yi derinden sarstığını ifade eden Genel BaÅŸkan Kavlak, sözlerine şöyle devam etti:

Burak Erol'dan Sert Sözler...

“Depremlerde 50 binin üzerinde vatandaşımız hayatını kaybetti. On binlerce vatandaşımız yaralandı. Kadim ÅŸehirlerimiz yerle bir oldu. Halkımız kurulan çadır kentlerde yaÅŸamlarını sürdürmek zorunda kaldı.  Acımız çok büyük, yaralarımız çok derin. Nasıl olmasın ki deÄŸerli arkadaÅŸlarım, on binlerce canımızı topraÄŸa verdik. Ä°nsanlarımız sevdiklerini, evlerini, iÅŸlerini, anılarını, doÄŸup büyüdükleri ÅŸehirlerini kaybettiler. Bir gün önce var olan umutlar, bir gün sonra yok olup gitti. Günler, bir enkazın başında, küçük bir ses duyma ümidiyle geçti. Anneler, babalar, kardeÅŸler, yakınlarının ölümlerini çaresizlik içinde izledi. Dedim ya, tarihin en büyük felaketlerinden birini yaÅŸadık.”

Pevrul Kavlak, ülke insanının, acılarını paylaÅŸmayı, yaralarını birlikte sarmayı, ekmeÄŸini bölüşmeyi bilen özelliÄŸinin deprem felaketinin ardından da öne çıktığını kaydederek; “Bütün Türkiye,  felaketin ilk saatlerinden itibaren bölgedeydik. Devletimiz, gönüllüler, sivil toplum kuruluÅŸları yabancı ülkelerin arama-kurtarma ekipleri herkes ama herkes oradaydı. Hepimiz, elimizi taşın altına koyduk. Canla, baÅŸla çalıştık. Türk Metal Sendikası olarak biz de oradaydık. Bizim de kayıplarımız oldu. Bu süreçte iki üyemizi aileleriyle birlikte kaybettik. Ä°skenderun Åžubemize üye yaklaşık üç bin üyemiz maÄŸdur oldu.”, diye konuÅŸtu.

Türk Metal Sendikası’nın da diÄŸer kurum ve kuruluÅŸlar gibi depremden etkilenen vatandaÅŸlar için ilk günden itibaren yoÄŸun bir faaliyet içine girdiÄŸini kaydeden Genel BaÅŸkan Kavlak; “Bütün otellerimizi ve sosyal tesislerimizi üyelerimizin ve depremzedelerin hizmetine açtık. Bölgede yemek ve erzak dağıtımı yaptık. Bununla da kalmadık, bölgedeki üyelerimize 10 milyon liralık nakdi destek saÄŸladık. Önümüzdeki süreçte bu desteÄŸi 25 milyon liraya çıkartmak için de karar aldık. Elbette tüm bunlarla yetinmedik. Bir yandan onların yaralarını sarmak için seferber olurken, diÄŸer yandan da kurtarma çalışmalarına katıldık.”, dedi.

“YaÅŸananların bedeli bizim sırtımıza yüklendi.”

KonuÅŸmasına, Türk Metal Sendikası’nın bir önceki genel kuruldan bugüne kadar gelen süreçte ülkemizde ve dünyada birçok olaÄŸanüstü durum yaÅŸandığı dile getirerek devam eden Genel BaÅŸkan Kavlak; “Hatırlayın, 2020 yılında hayatımıza giren ve girdiÄŸi andan itibaren her ÅŸeyi alt üst eden Covid-19 salgını, ‘Yeni Normal’ denen ucube bir düzeni de beraberinde getirdi. Bütün dünyada herkes evine kapandı. Maskelerin arkasına saklandık. Birbirimize yaklaÅŸamadık, dokunamadık. Hayat birden duruverdi. Ancak bizim hayatımız, yani emekçilerin hayatı tüm zorluklara ve risklere raÄŸmen devam etti. Bir tek biz durmadık. Bir tek emekçiler durmadı. Biz iÅŸimizin başındaydık. Ãœrettik, çalıştık. Hem de canımız pahasına çalıştık, ölümüne çalıştık.”, dedi. Kavlak şöyle devam etti:

“Pandemiyle birlikte ağırlaÅŸan hayat ÅŸartları, giderek artan enflasyon, durgunluk, üretim krizleri, iÅŸten çıkartmalar, ölümcül bir virüs gibi önce bize bulaÅŸmaya baÅŸladı. Yeni koÅŸullar herkesten önce emekçileri vurdu. Özellikle örgütsüz işçiler, iÅŸlerinden oldu, ücretlerini alamadı. Olan, yine emekçilere oldu. Ä°ÅŸte o zaman örgütlü toplumun ve sendikanın önemi bir kez daha ortaya çıktı. Ä°ÅŸte o zaman ancak birleÅŸirsek, birlikte mücadele edersek kazanacağımızı bir kez daha anladık. Nitekim öyle de oldu. Zamanında aldığımız önlemlerle bir tek Türk Metal üyesi bile iÅŸsiz kalmadı. Bir tek Türk Metal üyesi bile ekmeÄŸinden olmadı. Çünkü onların arkasında sendikaları vardı.”

Genel BaÅŸkan Kavlak, yine bu dönemde metal iÅŸkolunda etkili olan ÇİP krizinin üretimi neredeyse durma noktasına getirdiÄŸini, ardından patlayan Rusya-Ukrayna savaşına baÄŸlı olarak da bütün dünyanın olduÄŸu gibi Türkiye’nin de, yaÅŸanan enerji ve tahıl krizlerinden etkilendiÄŸini anlattı. Kavlak; “Bunlara bir de ülke içinde yaÅŸadığımız ekonomik kriz,  enflasyon ve hayat pahalılığı eklenince, artık bizim için bıçak kemiÄŸe dayandı. Yani deÄŸerli dostlarım, yine yaÅŸananların bedeli bizim sırtımıza yüklendi. Yine emekçiler kaybetti. Krizin bedelin yine biz ödedik.”, dedi.

Türkiye’nin son dönemde, neredeyse her 10 yılda bir ekonomik krizlerle karşı karşıya kaldığını ve bu krizlerin, bütün ekonomik sonuçlarıyla, önce emeÄŸiyle geçinenleri etkilediÄŸini, emekçilerin ekmeÄŸi küçülmeden de krizlerden çıkılamadığını ifade etti. Genel BaÅŸkan Kavlak; “Ãœlkemiz bir ekonomik krize girmiÅŸ her ÅŸeyin fiyatı üçe, dörde katlanmış. Enflasyon almış başını gitmiÅŸ ama patronlara, zenginlere hiçbir ÅŸey olmamış. Onlar her zamanki gibi karlarına kar katmış. Ä°ÅŸte bakın büyüme rakamlarına, Türkiye 2022 yılında yüzde 5,6 oranında büyümüş. Sermayenin bu büyümeden aldığı pay 52,4’ten 54,5’e yükselmiÅŸ. Çalışanların aldığı pay ise yüzde 31’den yüzde 26,3’e düşmüş. Dünyanın neresinde böyle adaletsiz bir gelir transferi var? Dünyanın neresinde sürekli fakirden alıp zengine vermek var? Dünyanın neresinde birilerine vergi affı gelirken, bizim sırtımıza vergiyi yüklemek var? Dünyanın neresinde böyle adaletsizlik, haksızlık var? Soruyorum neresinde var?”, ifadelerini de kullandı.

Pevrul Kavlak, Cumhuriyetin ilanından bu yana kurulan 66 hükümetin hemen hepsinin  hükümet programlarında gelir dağılımında adalet, az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi, tüm çalışanlara özgürce örgütlenme hakkı vaatlerine yer verildiÄŸine dikkat çekerek; “Enflasyonun olmadığı bir ülke ve fiyat istikrarı vaat etmiÅŸ. Sabit ücretlileri, yani emekçileri kastederek herkese başını sokabileceÄŸi bir ev vaat etmiÅŸ. Bazıları bununla da yetinmemiÅŸ bir de araba vaat etmiÅŸ. Bedava eÄŸitim, bedava saÄŸlık hizmeti, ucuz ve kolay ulaşılabilir temel gıda vaat etmiÅŸ. Peki, ÅŸimdi soruyorum sizlere. Bu hükümetlerin kaçı, vaatlerini yerine getirmiÅŸ? Kaçı verdiÄŸi sözleri tutabilmiÅŸ? Hangisi gerçekten emeÄŸin hakkını korumuÅŸ? Ne yazık ki hiçbiri!”, dedi.

“Cumhuriyetin ikinci yüzyılı insan gibi üretmek, hakça bölüşmek ve insanca yaÅŸamak için bir fırsattır.”

Cumhuriyetin saÄŸladığı aydınlığın ışığında çalışanların, emekçilerin artık insan gibi yaÅŸamak istediklerini vurgulayan Genel BaÅŸkan Kavlak; “Cumhuriyetin ikinci yüzyılına tanıklık ediyoruz. Ancak Cumhuriyet bizim yaÅŸantımıza gökten zembille inmedi. Dedelerimiz, nenelerimiz bu Cumhuriyeti kanlarıyla, canlarıyla kurdu. Onlar bu topraklara özgürlük, bu topraklara barış, bu topraklara adalet, bu topraklara uygarlık getirdiler. Babalarımız genç cumhuriyeti nasırlı elleriyle ayaÄŸa kaldırdı. Çalıştı, çabaladı. Alınlarının teriyle ürettiler. Bacaları tüttürdüler, çarkları döndürdüler. Cumhuriyetimizi yoktan var ettiler. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılı, onlara olan borcumuzu ödemek için bir fırsattır. Demokrasimizin ve kardeÅŸliÄŸimizin pekiÅŸmesi için bir fırsattır ve cumhuriyetin ikinci yüzyılı, milli gelirden hakça pay almak için. EmeÄŸin sömürülmediÄŸi bir düzen için, vergi adaleti için, örgütlü mücadele ve toplu sözleÅŸme hakkı için velhasıl insan gibi üretmek, hakça bölüşmek ve insanca yaÅŸamak için bir fırsattır.”, dedi.

Emekçilerin artık ezilen, horlanan, sürekli kaybeden olmak istemediÄŸini belirten Genel BaÅŸkan Kavlak; “Ezenin de, ezilenin de olmadığı hakça bir düzen istiyoruz. Biz, uÄŸruna can verdiÄŸimiz bu topraklarda, mutlu, özgür ve refah içinde yaÅŸamak istiyoruz. Soruyorum size dostlarım, çok ÅŸey mi istiyoruz?”, dedi.

Cumhuriyetin ikinci yüzyılında tarihin büyük bir fırsat sunduğunu ve bu fırsatı çok iyi değerlendireceklerini vurgulayan Genel Başkan Kavlak, şöyle devam etti:

“Dedelerimizin kurduÄŸu, babalarımızın ayaÄŸa kaldırdığı bu ülkede, canı pahasına ölümüne çalışan emekçilerin insanca yaÅŸaması için önümüzde büyük bir fırsat var. Son iki yıldır yaÅŸadıklarımızı kimse aklından çıkartmasın. Küçülen ekmeÄŸimizi, eriyen ücretimizi, sırtımıza yüklenen vergileri, hele hele sürekli çarpıtılan TÜİK rakamlarını kimse aklından çıkartmasın. Ä°ÅŸte buradan ilan ediyorum, öyle bir sözleÅŸme imzalayacağız ki, kaybettiklerimizin hepsini yerine koymakla kalmayacağız, bir de üstüne koyacağız. Hakkımızı, kayıplarımızı son kuruÅŸuna kadar alacağız. Bu sözleÅŸme, adına yaraşır bir sözleÅŸme olacak. Çünkü bu sözleÅŸme, Türkiye işçi sınıfı için Cumhuriyet sözleÅŸmesi olacak. Bu sözleÅŸme, Türkiye işçi sınıfının ayaÄŸa kalktığı, yeter artık dediÄŸi bir haykırış sözleÅŸmesi olacak, bir direniÅŸ sözleÅŸmesi olacak. Bu sözleÅŸme, işçi sınıfının gözbebeÄŸi, buzkıran gemisi, Türk Metal’in yiÄŸit üyelerinin zafer sözleÅŸmesi olacak.”

Genel BaÅŸkan Kavlak, ülkenin seçim kulvarına girdiÄŸini, seçimde alınacak sonuçların, baÅŸta Türkiye işçi sınıfı olmak üzere herkes için hayırlı olmasını dilediÄŸini kaydederek; “Yakında kurulacak olan 67. Hükümetin emekçinin sesini duyması, emeÄŸin hakkını koruması en büyük dileÄŸim. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılıyla birlikte baÅŸlayacak olan bu yeni dönemin, emeÄŸin sömürülmediÄŸi, emekçinin hakkının yenmediÄŸi, özgürce örgütlenebildiÄŸimiz, kendimizi özgürce ifade edebildiÄŸimiz, sebebi olmadığımız krizlerin maÄŸduru da olmadığımız, kısacası insan gibi yaÅŸayabileceÄŸimiz yeni bir süreç olmasını diliyorum.”, diye konuÅŸtu.

***

Genel BaÅŸkan Kavlak’ın konuÅŸmasının ardından Genel Kurul Divan Kurulu, TÃœRK-Ä°Åž Genel TeÅŸkilatlandırma Sekreteri Eyüp Alemdar baÅŸkanlığında, Türkiye Haber-Ä°ÅŸ Sendikası Genel BaÅŸkanı Veli Solak, Petrol-Ä°ÅŸ Sendikası Genel BaÅŸkanı Süleyman Akyüz, Nurten Yüksek ve Yusuf Yılmaz’dan oluÅŸtu.

***

Divan teÅŸekkülünün ardından ilk konuÅŸmayı yapan IndustriAll Küresel Sendika’nın Genel Sekreter Yardımcısı Kemal Özkan, sözlerine, temsil ettiÄŸi uluslararası örgütün, Türk Metal’in 17.OlaÄŸan Genel Kuruluna selam, sevgi ve baÅŸarı dileklerini ileterek baÅŸladı.

Türkiye’nin sendikal hak ve özgürlükler konusunda en çok ÅŸikayete konu olan ülkeler arasında geldiÄŸini kaydeden Özkan; “Sendikalar örgütlenme çalışmaları sırasında birçok sorunla karşı karşıya kalıyor, iÅŸten atılıyorlar, buna raÄŸmen yetkiyi alıyorlar, bu sefer iÅŸverenin itirazıyla mahkeme kapılarında bekliyorlar. Sayın Çalışma Bakanı’nı da salonda bulunduÄŸunu görüyorum, örgütlenmeye çalışan sendikaları mahkeme kapılarından kurtarmak lazım, bunu saÄŸlayacak hukuki altyapıyı oluÅŸturmak lazım.”, dedi.

Daha sonra söz alan TÄ°SK ve MESS Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Özgür Burak Akkol, Türk Metal’le uzunca bir süredir birlikte olduklarını, bu süreçte, ortak eÄŸitim projesinden tamamlayıcı saÄŸlık sigortasına kadar son derece verimli iÅŸbirliÄŸi gerçekleÅŸtirdiklerini söyledi. Türkiye’nin, asgari ücretten vergi alınmayan dünyadaki ender ülkelerden olduÄŸunu belirten Akkol; “Ä°ÅŸverenler olarak, bu uygulamaya katkıda bulunmaktan gurur duyuyoruz. Vergi adaletinin saÄŸlanması konusunda da, son yıllarda hazırladığınız metinlerin altına imza atmaya da devam edeceÄŸiz.”, dedi.

TÃœRK-Ä°Åž Genel BaÅŸkanı Ergün Atalay da Genel Kurul'daki konuÅŸmasına, 6 Åžubat’ta meydana gelen deprem felaketinden etkilenen ÅŸehirleri ve orada yaÅŸayan insanları hatırlatarak baÅŸladı. Depremin meydana geldiÄŸi gün, TÃœRK-Ä°Åž bünyesinde bir kriz masası oluÅŸturduklarını ve ertesi gün sabahından itibaren yardım ve destek faaliyetlerine baÅŸlandığını kaydeden Atalay; “Sendika baÅŸkanları olarak defalarca bölgedeki illere gittik, gitmeye de devam ediyoruz. Åžu anda insanlara katkı zamanı, ÅŸu anda oralardaki bebekleri üşütmeme zamanı, oralardaki insanları hiç yalnız bırakmama zamanı.”, diye konuÅŸtu.

Genel Kurulda son konuÅŸmayı gerçekleÅŸtiren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, konuÅŸmasına, geçmiÅŸten bu yana emek hareketiyle, yakın iÅŸbirliÄŸi içinde olduÄŸunu, elinden gelen katkıyı sunmaya çalıştığını belirterek baÅŸladı. Ekonomik sıkıntıların, kaçınılmaz olarak, dargelirlilerin, emekçilerin hayatını olumsuz etkilediÄŸini belirten Bakan Bilgin; “Ben öğrencilik yıllarımda, asgari ücretin vergi dışı bırakılması konusunu yazdığımı hatırlıyorum. Yıllar sonra, bunu gerçekleÅŸtirmek bana nasip oldu. Bunun mutluluÄŸunu yaşıyorum. İşçi sendikalarının bir süredir gündeme getirdiÄŸi ve iÅŸverenlerin de destek verdiÄŸi, vergi adaleti konusunu da yakın zamanda çözeceÄŸiz.”, dedi.

***

Türk Metal Sendikası 17’inci OlaÄŸan Genel Kurulu'nun açılış programına TÃœRK Genel Mali Sekreteri Ramazan AÄŸar, TÃœRK-Ä°Åž Genel EÄŸitim Sekreteri Nazmi Irgat, TÃœRK-Ä°Åž baÄŸlı sendikaların Genel BaÅŸkanları ve Yönetim Kurulu Ãœyeleri, Kazakistan Maden ve Metal İşçileri Sendikası BaÅŸkanı Asilbek Nuralin, TÄ°SK Genel Sekreteri Akansel Koç, MESS Genel Sekreteri Fatih Ay, MESS Ankara Bölge Temsilcisi Ozan MimaroÄŸlu, Kırıkkale Belediye BaÅŸkanı Mehmet Saygılı, TELESES Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Recep Uzelli ve çok sayıda davetli katıldı.

Haber : Zonguldak Post