"Hayalim III. Richard'ı Oynamak."
Televizyonda bu yılın en çok izlenen dizisi “Yargı”nın parlayan karakterlerinden biri Savcı Pars Seçkin, dolayısıyla en çok merak edilen oyuncularından biri de Mehmet Yılmaz Ak oldu.
16-06-2022 | 03 : 34 30
En çok “arayış”a inanan, kötü karakterlerin de insani taraflarına odaklanan bir oyuncu olan Ak, bir gün çok sevdiği Shakespeare karakterlerinden biriyle tiyatro sahnesine dönmeyi çok istiyor. “Bir Shakespeare karakteri oynamak istiyorum. En çok istediğim III. Richard,” diyor ve ekliyor: “Yaşım geldiği zaman Kral Lear’ı oynamayı çok isterim. Hamlet olur mu benden bilmiyorum ama Hamlet’i de oynamayı çok isterdim.” Ayın Söyleşisi için Asu Maro ile buluşan Mehmet Yılmaz Ak’ın röportajının tamamı, Milliyet Sanat Haziran 2022 sayısında…
1986 yılında Diyarbakır’da dünyaya gelen Mehmet Yılmaz Ak, oyunculuk eğitimini Kadir Has Üniversitesi’nde aldı. Öğrenciyken Tiyatro Non adlı topluluğu kuran; “İçerde”, “Çukur”, “Ramo”, “Hakan: Muhafız”, “Dudullu Postası”, “Fatma”, “Anons”, “Kırık Kalpler Bankası” gibi dizi ve filmlerde akılda kalan performanslar sergileyen Ak, “Yargı” dizisinde canlandırdığı Savcı Pars ile kariyerinde farklı bir noktaya ulaştı.
“Savcı Pars’ın enerjisini ve ritmini babamdan aldım.”
İşlerini seçerken kendisinden farklı ve onu zorlayacak karakterler aradığını anlatan Mehmet Yılmaz Ak, Savcı Pars karakteri için “Okuduğumda gerçekten burada farklı bir şey olduğunu hissettim,” diyor. Karakterin enerjisini ve ritmini, eski bir polis olan babasından aldığını söyleyen Ak “Babamın da konuşma ritminde böyle keskin, yukarıdan, net şeyleri vardı. Mevzudan mevzuya geçerken bir garip hâlleri vardı babamın,” diyor ve “Çok dürüst bir insandı babam ve dürüstlüğü yüzünden de hep sevilmezdi ama çok hassasiyeti olan da bir adamdı,” diye devam ediyor.
“Aramaktan çok keyif alıyorum.”
Oyunculuk sevdasının daha ilkokulda, öğretmeninin yeteneğini keşfedip taklitler yapmasına izin vermesiyle başladığını söyleyen Mehmet Yılmaz Ak üniversitedeki eğitiminin ardından farklı bir şeylerin arayışında olduğunu anlatıyor: “Hem oyunculukta hem reji yapmaya çalıştığım yıllarda yeni bir dil arıyordum. Her oyunun aslında bir arayış olmasına inanan bir adamdım. Bugünkü beni oluşturan da o arayışlar. Hâlâ da aramaya devam ediyorum açıkçası.” Ak bu “arayış”ın, hocası Cüneyt Türel’in verdiği bir oyunculuk eğitiminden geldiğini ise bir anekdotla anlatıyor.
Haber :
ETİKETLER : Yazdır