10-11-2022 | 16 : 22 17
HAK-Ä°Åž’e baÄŸlı Öz Ä°plik-Ä°ÅŸ Sendikası’na üye oldukları için Zonguldak Çaycuma’daki Nersoy Tekstil’den atılan işçiler iÅŸlerine geri dönebilmek için aylardır eylemlerini sürdürüyor.
DireniÅŸin baÅŸladığı günden bu yana iÅŸten çıkarmalar sürerken sendika düşmanlığını açıktan ilan eden Nersoy Tekstil patronu, çalıştırdığı 300’ü aÅŸkın işçiyi hakaret ve tehditlerle sindirmeye çalışmıştır. Ä°ddiaya göre işçilere ‘küçülme’ bahanesini sunan fabrika yönetimi yaklaşık 50 kiÅŸilik iÅŸe alım yaptı. Buna karşın direniÅŸ sonlanmadı.
Tuvaletleri kilitlediler
23 Eylül’de iÅŸten çıkarılan Sedef Camcı, 34 yaşında ve bir çocuk annesi. ÇoÄŸunlukla tekstil fabrikalarında çalışmış. Çalıştığı süre boyunca, gün onun için saat 6 buçukta baÅŸlıyormuÅŸ. Okula gitmeden çocuÄŸuna kahvaltı hazırlayıp onu yolculadıktan sonra, eÅŸinin kahvaltısını hazırlayıp evi toparlıyormuÅŸ. Kendisinin kahvaltı yapmaya zamanı olmadığından ayakta bir ÅŸeyler atıştırarak servise yetiÅŸmeye çalışıyormuÅŸ. Saat 19.00’da evde oluyormuÅŸ. Fazla mesailere kalmak zorunda kaldığında ise eve varışı 21.00. YemeÄŸini yiyip duÅŸ aldıktan sonra da evdeki iÅŸleri yapmaya devam ediyormuÅŸ. “Oturabilirsem yarım saat filan…” diye düşünürken ÅŸimdi de yaÅŸamına direniÅŸ dâhil olmuÅŸ.
Erkek boxerlarına kemer taktığı Nersoy Tekstil’de 11 aydan fazladır çalışıyormuÅŸ Sedef. Saat başı adet sayısı vermek zorunda kaldığı için iÅŸinde oldukça seri. Kendisi aynı zamanda tansiyon hastası ve düzenli ilaç kullanmak zorunda. Ancak hemen tüm iÅŸyerlerinde olduÄŸu gibi Nersoy Tekstil’de de kadınların saÄŸlığını olumsuz yönde etkileyecek derecede tuvalet sorunu yaÅŸanıyormuÅŸ.
“Ben tansiyon hastasıyım. Tansiyon ilaçları idrarla atılıyor vücuttan. Bol su içmem lazım. Yeterli içmediÄŸimde, tuvalete gidemediÄŸimde vücudumdan atılmıyor. Tuvalete ve suya gidenlere baskı yapılıyordu. ‘Sürekli aynı saatte gidiyorsunuz, gözüme batıyorsunuz’ diyorlardı bize. Bir gün tuvaletlerin kapısını bile kilitlediler, gitmeyelim diye. Aylık dönemi olan, rahatsız olan hatta psikolojik olarak ishal olan bir arkadaşımız çok sorun yaÅŸadılar. Molaları beklemek zorunda kaldık tuvalet için. Molalardan 1 dakika geç geldiÄŸimizde laf ediliyordu, molalar dışında 2 saatte bir gitmemiz gerektiÄŸinde engelleniyorduk.”
‘Erkekli ortamda askılı giyinmeyeceksiniz‘
Herkesin asgari ücretle çalıştığı fabrikada ağırlık kaldırmaktan çok ÅŸikâyetçi olan Sedef, 30-40 kilogramlık kasaların bazen 50 kiloya bile çıktığını anlatıyor. Saatte 2 bin kemer takamadığında azarlandığını dile getiren Sedef, buradaki ayrımcılığa dikkat çekiyor:
“Kendi akrabalarından biri, benim arkamda çalışırken saatte 900 tane yapıyordu. Telefonla oynuyordu, tuvalete gidip oyalanıyordu. Biz azıcık kafamızı kaldıralım ‘Hadi hadi, niye geride kaldın’ diye bağırıyorlardı. Ayırımcılık çok fazlaydı. Bel aÄŸrısı, omuz ve boyun aÄŸrısı yaşıyorduk çok fazla. Kılık kıyafet konusunda da ayrımcılık yapıyorlardı. Nersoy’da bize iÅŸ kıyafeti vermiyorlardı. Müşteri geldiÄŸinde bir önlük dağıtıyorlardı. Sonra ‘Çıkartın’ deniliyordu. Kendi kıyafetlerimizle çalışıyorduk.
Kadınlara ‘askılı, mini etek giymeyeceksiniz, burası erkekli ortam’ diyorlardı. Ustanın akrabaları giyiniyordu. Onlara bir ÅŸey demiyorlardı. Terlik yasaktı bize, düşüyoruz diye, ama akrabaları giyerdi. Bizden biri giydiÄŸinde ‘Sizi içeri çekip tutanak tutacaklar ÅŸimdi’ diyorlardı.”
"Cinsel tacizde bulunuyorlardı‘
Çok gürültülü bir ortamı olan fabrikada kulaklık da dağıtılmıyormuÅŸ işçilere. Sedef’in anlattığına göre çalışanların çoÄŸu birbirini duyduÄŸu halde anlamamaya baÅŸlamış. Ä°ÅŸitme sorunları yaÅŸadıklarından eminler. Ancak doktora gitmek, rapor almak iÅŸten çıkarma bahanesi olacağı için saÄŸlık sorunlarında hastaneye gitmiyormuÅŸ işçiler.
İşçi saÄŸlığı ve iÅŸ güvenliÄŸi (Ä°SÄ°G) eÄŸitimlerinin verilmediÄŸi fabrikada düzenli saÄŸlık taramaları da yapılmıyormuÅŸ. Müşteri talebine göre bazı dönemlerde iÅŸ yoÄŸun olduÄŸunda kalmak istemeyenleri zorla mesaiye bıraktırıyorlarmış. “Ä°ÅŸim var kalamam” dendiÄŸinde “Ne iÅŸin var, yarın hallet” diyorlarmış.
Bazı bakımcılar, makineler bozulduğunda bunu kendilerine ileten kadınları önce azarlayıp sonra cinsel içerikli imalarda bulunuyormuş. Bir başka kadın işçi, yaşananları şu şekilde dile getiriyor:
“Bazen ahlaksız konuÅŸuyordu bazı bakımcılar. Cinsel yola vuruyorlardı. ‘Senin makineni mi yapacağım, niye bozuyorsun’ dedikten sonra ‘Sen iÅŸini hızlı mı yapıyorsun da makine bozuluyor. BaÅŸka iÅŸini de hızlı yapmayı seversin’ diyorlardı.”
Bu ÅŸekilde konuÅŸulduÄŸunda rahatsız olduklarını söylemelerine, hatta kimi zaman ÅŸikâyet etmelerine raÄŸmen sorunun çözülmediÄŸini söylüyor ve devam ediyor anlatmaya:
“Åžikâyet eden kötü oluyordu. ‘Siz kuyruk sallıyorsunuz’ der gibi davranıyorlardı bize. Sözlü olarak cinsel taciz yaÅŸanıyor burada. Kendilerini suçlu çıkartacaklar diye susup ÅŸikâyet etmeyen kadınlar var.”
‘Hastaysan 5 dakika dinlen, sonra iÅŸbaşı yap‘
Ä°ÅŸten çıkarmayı düşündükleri işçilerin açığını arayan ÅŸefler ve vardiya amirleri olduÄŸunu söyleyen Sedef, kendisinin de haksız yere tutanaÄŸa maruz kaldığını dile getiriyor. Nefes almak ve çalışmak dışında her ÅŸeyin yasak olduÄŸunu belirttiÄŸi Nersoy’da, yemeklerin kötü ve tuzlu olduÄŸuna da deÄŸiniyor. Bu nedenle birçok işçinin, iÅŸyerindeki kafeteryadan kendi paralarıyla yemek yemek zorunda kaldıklarını belirtiyor.
Rahatsızlandıklarında kendilerine izin verilmediğine ve o halde çalıştırıldıklarına bir örnek daha veriyor Sedef:
“Özel günlerini ağır geçiren arkadaÅŸlarımız o halde çalışmak zorundaydı. Bir arkadaşımızın elbisesine bulaÅŸmış. Mecburen kazak baÄŸlayarak arkasını kapattı. Öyle çalışmaya devam etti. BaÅŸka bir arkadaşın parmağı makineye sıkıştı. Hastaneye götürüp, kazanın iÅŸyerinde olmadığını söyleyerek o ÅŸekilde tutanak tutturmamışlardı. Hasta olduÄŸunu söyleyenler revire gönderiliyordu. BeÅŸ dakika dinlendikten sonra geri iÅŸbaşı yaptırılıyordu.
Bir de güvenlik araması vardı fabrika giriÅŸinde. Ondan da çok rahatsız oluyorduk. Güvenlik personeline deÄŸil, kendi güvendiÄŸi elemanlarına yaptırıyordu ÅŸef bu iÅŸi. Çantamı göstermek zorunda kalıyordum erkeÄŸe. İçinde ped oluyor, özel eÅŸyalarım oluyor. Bunları göstermek zorunda kalıyorduk. Herkesin olduÄŸu yerde, açıkta yapıyorlardı bu aramaları.”
Çoğu kadınlardan oluşan Nersoy Tekstil işçileri, maruz bırakıldıkları baskıya rağmen fabrikanın önünde eylemlerini sürdürüyor.
Haber : tempogazetesi.com
ETİKETLER : Yazdır
Ekonomi
Çok Okunanlar
» Henüz BUGÜN Haber Görünmüyor