21-02-2023 | 16 : 04 05
Her pazartesi günü ekranlara gelecek olan Detay programının 20 Åžubat 2023 Pazartesi günü yayınlanan 2. bölümünde kelimeler kadar gözyaÅŸları da konuÅŸtu. Gazeteci Altan Akçakese’nin sunumuyla ekranlara gelen ve Ä°YÄ° Parti Karadeniz EreÄŸli Belediye Meclis Ãœyesi Sertan Kuzu ile Alaplı Belediyespor Taraftar Grubu lideri Ferhat Demirezen’in konuk olduÄŸu programda, 6 Åžubat tarihinde meydana gelen KahramanmaraÅŸ merkezli iki büyük depremin ardından afet bölgesinde yapılan yardım çalışmaları anlatıldı.
Kendi imkanlarıyla depremden hemen sonra afet bölgesine giden Sertan Kuzu ve Ferhat Demirezen’in izlenimlerini paylaÅŸtıkları programda yorumlarını paylaÅŸan ilk isim Kuzu oldu.
Kuzu: “O Ä°nsanların Yiyecekleri Hiçbir Åžeyleri Yoktu.”
(12.32-13.25) Deprem bölgesine yardım için giden herkesin depremzede olarak anıldığını kaydeden Belediye Meclis Ãœyesi Sertan Kuzu; ”Cebinde paran var; ama paranın geçmediÄŸi bir yerdesin. Ä°stediÄŸin kadar zengin ol. Benzin almaya kalksan benzin yok, benzin alacak yerin yok. SaÄŸlam kalan binaların altındaki marketler boÅŸaltılmış. Beyaz eÅŸya satan dükkanlar, elbise maÄŸazaları gibi yerlerin kapıları olduÄŸu gibi açık; ama bütün eÅŸyalar içlerinde duruyor. Ancak depremden sonraki ilk iki gün aç kalan insanlar ne yapacaklarını bilmedikleri için marketleri boÅŸaltmışlar. Bizim gibi bireysel olanaklarıyla giden insanlar Allah’tan deprem bölgesine gitmiÅŸiz. O insanların yiyecekleri hiçbir ÅŸeyleri yoktu.”, dedi.
“Türk Milleti Devlet Oldu.”
(14.45-15.09) 8 Åžubat 2023 ÇarÅŸamba günü Ankara BüyükÅŸehir Belediyesi ekiplerini afet bölgesinde gördüklerini ve bu ekibin afetzedeler için çadır kurduklarını anlatan Kuzu; “Seyyar tuvaletler getirmiÅŸlerdi. Sıcak bir çorbayı da o zaman gördük. Biz bile sevindik; düşünün yani. Oradaki insanlar ne yapsın!”, dedi ve ÅŸu görüşleri paylaÅŸtı:
(16.11-16.59) “Ben Karadeniz EreÄŸli, Alaplı ve bu bölgenin insanıyla gurur duydum. Devlet yok diyor, herkes; ama orada Türk milleti devlet oldu. Herkes her yere kendi imkanlarıyla yetiÅŸti.”
“Ä°nsanlara Faydalı Olmakta Geç Kalınmış.”
(18.01-19.46) “Biz insanlara reklam yapmaya deÄŸil, onlara faydalı olmak için deprem bölgesine gittik. Sözlerimiz bu iktidarı eleÅŸtirmek deÄŸil; ama gittiÄŸimizde gördük ki bir organizasyon, bir plan yoktu. Bir plan yapmışlar; ama kendi planlarına kendileri uymamışlar. Bir deprem olacağını öngörmüşler; hatta bunun 2019 yılında büyük bir tatbikatını da yapmışlar. AFAD dahil her kurumu tatbikatın içerisine katmışlar. Orada böyle bir deprem bekliyorlarmış. Fakat o zamanki AFAD BaÅŸkanı’nı Tanzanya’ya büyükelçi olarak atamışlar. Dönemin valisini baÅŸka bir yere atamışlar. O tatbikata katılıp bugün de görevde kalanlar sadece bakanlar. Hatta tatbikatı bile 7.5 büyüklüğünde bir depreme göre yapmışlar. Depremin ÅŸiddetini bile bilmiÅŸler yani. Bugün ise bir organizasyonu yapamayarak insanlara faydalı olmakta geç kalınmış.”
(20.24-20.42) Belediye Meclis Ãœyesi Sertan Kuzu kendi imkanlarıyla 12 saatte bölgeye gidebilmelerine raÄŸmen devle yetkililerinin kendilerinden önce bölgeye gidememelerini eleÅŸtirirken; ”Ben aracımla, tırımla gidebiliyorken neden bir helikopterle bir ÅŸeyler getirememiÅŸler? En önemlisi çadır; neden bir çadır getirememiÅŸler?”, dedi.
***
(23.24-24.41) Programın bir diÄŸer konuÄŸu olan Alaplı Belediyespor Taraftar Grubu lideri Ferhat Demirezen de konuÅŸmasının ilk bölümlerinde Sertan Kuzu gibi düşündüğünü ve depremden hemen sonra afet bölgesine helikopterlerle ulaşılabileceÄŸini ifade ederek; ”…Ama üst üste o kadar büyük iki deprem oldu ki buna dünyanın en büyük ülkeleri bile yetiÅŸemezdi.”, dedi. Bir acil durum organizasyon sıkıntısı olduÄŸunu, iletiÅŸim de zor olduÄŸunu kaydeden Demirezen; “Ä°nternet çekmiyordu. Ä°nsanlarla bile yarım yarım konuÅŸabiliyorduk.”, ifadesine yer verdi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
Demirezen: “Bir Plansızlık OlduÄŸu Kesin.”
“Biz ikinci günün sonunda deprem bölgesindeydik; gördüğümüz insanlar bize; ‘Ä°lk gelen sizsiniz.’, diyorlardı. Ama bizim arkamızdan bir sürü yardım konvoyu geliyordu. Bir plansızlık olduÄŸu kesin. Hatay’a girerken 150 tane iÅŸ makinesi gördük; o makineleri kullanacak bir tane operatör yoktu.”
(29.05-29.52) Depremden sonraki üçüncü gün gittikleri köylere ilk ulaÅŸanların kendilerini olduÄŸunu ifade eden Ferhat Demirezen; “Bizi görünce aÄŸlayan insanlar oldu. Hepimiz duygulandık. Bazı köylerde içme suyu bile yoktu. Su bıraktığımızda insanlar bize dua ediyordu. Kiminin montu yoktu. Bazı yerlerde insanlar ihtiyaçları olmayan malzemeleri almak istemedi.”, dedi.
AFAD’ı EleÅŸtirdiler
(32.19-33.31) AFAD konusunda da eleÅŸtirilerini paylaÅŸan Demirezen AFAD’ın gönüllülerinin ya da çalışanlarının çoÄŸunun eÄŸitimli olduklarını düşünmediÄŸini belirtirken Sertan Kuzu da AFAD’ın gönüllülerinin çoÄŸunun memur olduÄŸunu hatırlattı ve; “Onlar da enkaz kaldırma ve arama çalışmalarından anlamadıklarını söylüyorlar. Bu sebeple de bu AFAD gönüllüleri gittikleri yerlerde bir depremzede olarak yaÅŸamaya baÅŸlıyorlar. Çünkü enkaz bile kaldıramıyorlar. Yanlarında bir malzeme bile getirmemiÅŸler.”, dedi.
“Tüm Millet Olarak Bu Depremlere Hazır Olmamız Lazımdı.”
(41.01-42.30) “Ben ÅŸuna üzülüyorum: Devlette devamlılık esastır; 1999’da biz deprem yaÅŸadık. Bizim bu iÅŸte artık tecrübeli olmamız lazımdı.”, diyen Ä°YÄ° Partili Kuzu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Siz bize bir ay önce ‘çök-kalk’ diye saçma sapan bir ÅŸey yaptırdınız. Çök-kalk bu depremlerde bir iÅŸe yaramıyor. Tüm millet olarak bizim bu depremlere hazır olmamız lazımdı. Devletin bütün kurumlarıyla… Bütün belediyelerden tutun da sivil toplum örgütlerine kadar böyle bir duruma hazır olmamız lazım. Bugün Karadeniz EreÄŸli’de yirmi bina yıkılsa, çadırımız var mı?”
Demirezen: “EÄŸitilmediler!”
(44.17-44.59) Kuzu’nun AFAD ile ilgili bu sözlerinden sonra söz alan Ferhat Demirezen de AKUT gibi profesyonellerin olduÄŸu kuruluÅŸun bir ÅŸekilde pasivize edilerek yerine AFAD’ın kurulduÄŸunu söyledi ve; “Tamam! Ä°yi güzel de onun başına da Nasuh Mahruki gibi bir adam koy. AFAD’ın başına bu iÅŸi bilen birini koy; alt kadrosu da gönüllüleri de bu adama göre olsun. Bana göre AFAD gönüllerinin hiçbirinin bir kabahati yok; eÄŸitilmediler. Adam bir eÄŸitim almamış ki. Gidip orada ne yapacak? Bir ÅŸeyin ucundan tutmaya çalışacak. Adam orada boÅŸuna gezince de; ‘Siz ne yapıyorsunuz? Buraya seyretmeye mi geldiniz?’, diyecekler.”, ifadelerini kullandı.
Siyasilere Seslendi
(1.07.02-1.09.33) Programdaki sözlerinde zaman zaman sert eleÅŸtirilerde bulunan ve siyasileri eleÅŸtiren Ä°YÄ° Parti Karadeniz EreÄŸli Belediye Meclis Ãœyesi Sertan Kuzu siyasilere seslenerek; “Bizi kendilerine düşman etmesinler. Saçma sapan konularda açıklama yapmasınlar. Bu milleti biraz rahat bıraksınlar.”, dedi. Bazılarının akılları fikirlerinin baÅŸka yerlere gittiÄŸini ve milletin aklıyla dalga geçtiklerini iddia eden genç siyasetçi eleÅŸtirilerini şöyle sürdürdü:
“Bunu derken siyasileri ayırt etmiyorum. Bu milletin ocuymuÅŸ-bucuymuÅŸ gibi bir derdi yok. Herkes oradaki insanların dertleriyle dertlenmiÅŸ vaziyette. Bir bütünlük yaÅŸanmış. Siz hala bu milleti bölmeye çalışıyorsunuz. Benim sözüm mecliste ne kadar siyasi parti varsa hepsine! Siyasiler sussa ÅŸu an zaten bir sıkıntı yok. Hiçbir makam ve mevki gözetmeksizin deprem bölgesine gitsinler, birkaç gün orada çalışsınlar ve gerçeklerle yüzleÅŸsinler. Sen oraya korumalarınla ve rahat arabalarınla gidersen hiçbir ÅŸey anlamazsın. Orada bir çadırda yatacaksın, arabada yatacaksın; enkazdan çıkanları göreceksin. Çıkın orada bize derman olun, engel olmayın! Bizi bölmeyin!”
Deniz Yavuzyılmaz’a Övgü
KonuÅŸmasında CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz’a da ayrı bir parantez açan ve Yavuzyılmaz’ın deprem bölgesine takım elbisesiz giden tek siyasi olduÄŸuna vurgu yapan Kuzu CHP’li milletvekili ile ilgili sözlerini ÅŸu cümlelerle sürdürdü:
“Hangi siyasi partinin mensupları oraya takım elbisesiz gitmiÅŸ? Ben bir tek adamı gördüm; Deniz Yavuzyılmaz! Bir tek onu gördüm; Allah ondan razı olsun! DiÄŸerleri ise konvoyla giriyorlar kentlere. Bir de o meydanlardan birbirlerini bölen açıklamalar yapıyorlar. Milleti geren açıklamalar yapıyorlar. Birbirlerine sallayıp siyaset yapıyorlar. Ondan sonra da çıkıp mecliste beraber yemek yiyorlar. Bunu yapmasınlar!
“Siyaset Åžu An En Son KonuÅŸulacak Åžey.”
(1.10.53-1.11.56) Programın ilerleyen bölümlerinde deprem bölgesinde kalan ve yakınlarını kaybeden insanların temel sorunlarına iÅŸaret eden Ferhat Demirezen ise aslında konuÅŸulması gereken temel konunun deprem bölgesindeki insanların psikolojisi olduÄŸuna deÄŸinerek; “Siyaset ÅŸu an en son konuÅŸulacak ÅŸey. Ben orada öyle trajediler gördüm ki… insanların gelecek kaygısını biraz ortadan kaldırmak lazım.”, dedi. Demirezen sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ben deprem bölgesinden her dönüşümde oradaki insanları yalnız bırakıyormuÅŸuz gibi hissettim. Empati herkeste yok. Merhamet zaten yok. Empati ve merhamet olduÄŸu zaman oradaki insanların psikolojisini anlayabiliriz. Adamın evi var, arabası var… iki saat sonra hiçbir ÅŸeyi yok. Ailesini de kaybetmiÅŸ. Enkazdan tek başına kurtulmuÅŸ. O adam delirmesin de ne yapsın!”
Sertan Kuzu Gözyaşlarına Hakim Olamadı
(1.13.28-1.16.18) Programın son bölümünde TTK Zonguldak maden işçilerinin bir enkaz arama ve kurtarma çalışmasında yaÅŸadıkları olayı anlatan Ä°YÄ° Partili Sertan Kuzu gözyaÅŸlarına hakim olamadı. Aynı enkazda kaldıkları annesi ve kız kardeÅŸini kaybeden bir kız çocuÄŸunun madencilerle olan diyaloÄŸuna konuÅŸmasında yer veren Kuzu’nun sözleri programı izleyen herkesi de duygulandırdı. Kuzu o olayı da şöyle anlattı:
“Maden işçileri bir enkaz üzerinde çalışırken makine ara veriyor. Makine durduÄŸu zaman işçiler de enkaz altından ses arıyor. O sırada enkazın bir noktasında yere bir Kur’an-ı Kerim düşüyor. Makine operatörü de düşen Kur’an-ı Kerim’i yerden almak için iniyor. Kur’an-ı Kerim’i alırken bir ses duyuyor. Bir kız çocuÄŸunun sesi… Hemen sesin geldiÄŸi yere müdahale ediyorlar. Kızın kurtarılmak istendiÄŸi yerde annesi ve kız kardeÅŸi de görülüyor. Kız; ‘Kaç gündür neredesiniz?’, diyor. ‘Kız kardeÅŸim daha yeni öldü.’, diyor. Düşünün; bir kız çocuÄŸu, yanı başında kardeÅŸinin ölümüne tanıklık ediyor. Ä°zliyor! Annesi zaten ölmüş; kız kardeÅŸinin de gözleri önünde öldüğünü görüyor. Siyasetten bahsedenler! Siz ÅŸimdi bana ne anlatıyorsunuz yahu! O kız çocuÄŸu, yanında kardeÅŸinin ölümüne tanıklık etmek zorunda kaldıktan sonra bileklerini kesip intihar etmeyi bile düşünüyor. Kendini öldürmek için kesici alet bulamamış, bileklerini taÅŸlarla kesmeye çalışmış. Yahu yazıktır! Ve o çocuÄŸu bir Kur’an-ı Kerim kurtardı.”
(Not: Paragrafların başındaki süreler, programın yukarıda yer alan videoya bağlı kısımlardır.)
Haber : Zonguldak Post
ETİKETLER : Yazdır