03-11-2022 | 16 : 29 58
Cumhuriyet Halk Partisi'nin TBMM Başkanlığına verdiği önergede söz alan Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, Ankara-İstanbul Hızlı Tren hattındaki T26 tünelinin yapımı ve ihalesinde yaşananları anlatırken 30 milyonluk bir rüşvet skandalını ortaya koydu.
Deniz Yavuzyılmaz meclis oturumundaki konuşmasında milletvekillerine şu cümlelerle seslendi:
"Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tüm AK PARTİ dönemlerini kapsayan bir yolsuzluk dosyasını şimdi belgeleriyle açıyorum.
Devlet Demiryolları Teftiş Kurulu Başkanlığı Raporu ve Sayıştay raporlarına göre Ankara-İstanbul Demir Yolu Hattı 2'nci Etap Rehabilitasyon İşi İhalesi, yıl 2006, ihalenin tutarı 610 milyon dolar, ihaleyi alan şirketler Cengiz, IC İçtaş ve 2 de Çinli şirket, dönemin Devlet Demiryolları Genel Müdürü kim? Sayın Süleyman Karaman. Altyapı işinin resmî taşeronu kim? Belen İnşaat. Belen İnşaat'ın 2007 yılındaki sermayesi sadece 5 bin lira, buna rağmen 610 milyon dolarlık işin altyapı kısmının resmî taşeronu oluyor, sihirli bir durum. Aynı zamanda Belen İnşaat'ın benzer iş deneyimi de yok, buna rağmen Devlet Demiryolları tarafından resmî taşeron olarak onaylanıyor, Genel Müdür Kim? Süleyman Karaman. Yedi yüz otuz günde bitirilmesi gereken iş bitirilemiyor, bin dokuz yüz yirmi iki gün daha ilave süre veriliyor. Bakanlar Kurulu tarafından ayrıca şirkete işi tamamlaması şartıyla 244 milyon dolar daha ek ödenek veriliyor ve şirkete ödenen toplam tutar 847 milyon dolar oluyor. Ancak iş yine tamamlanamıyor ve şirketler bir kurnazlık yapıyor, diyor ki: "İşin bitirilmesi şartıyla ek ödenek de aldık; iş bitmedi, ne yapalım?" İşin kapsamından 200 milyon dolarlık iş kısmını çıkarıyor ve böylelikle 200 milyon dolarlık aslında parasını aldıkları, yapmayıp proje kapsamı dışına çıkardıkları tutarla ilgili devasa bir yolsuzluğa imza atılmış oluyor. Dönemin Genel Müdürü kim? Süleyman Karaman. Bu işin maliyeti ve süresi sürekli uzuyor, artıyor çünkü yüklenici hatası nedeniyle "T26 Tüneli" adı verilen bir tünelin 1.020 metresi hatalı olarak deliniyor ve bu nedenle de bir baypas hattı yapılmak zorunda kalınıyor. Bunun için de devasa tutarda bir harcama yapılıyor. T26 Tüneli yapılırken imalat hatası yüzünden tünelin tepesinde göçükler oluyor ve AK PARTİ dünyada bir ilki başarıyor, üstü açık demir yolu tüneli yapıyor ve tünel bitmiyor, yeni bir ihale yapılıyor. İhaleyi, T26 Tüneli'nin tamamlanması işini 1.020 metreyi hatalı yapan şirketlere pazarlık usulüyle, adrese teslim şekilde yine veriliyor. Yani Cengiz, IC İçtaş ve bu kez de Belen İnşaat bu projeyi alıyor, tutarı 219 milyon dolar.
Bu 219 milyon doların yüzde 15'inin nasıl "komisyon" adı altında transfer edildiğiyle ilgili basında yer alan haberlere gelelim. Bakın, bu elimde gördüğünüz taahhütname Belen İnşaat'ın ortağının, Belen İnşaat'a verdiği "Ortağı olduğum Belen İnşaat Taahhüt Ticaret Turizm Anonim Şirketi, Ankara-İstanbul Arası Hızlı Tren Projesi kapsamında Cengiz, İçtaş, Belen adi ortaklığı çerçevesinde ihale komisyonu olarak Sayın Süleyman Karaman'a ödenmesi gereken ve şahsıma düşen payın 5 milyon dolarını ödemeyi taahhüt ettiğini söylediği evrak. Peki, bu evrak sahte mi? Evrakın sahipleri bunu kriminal büroya göndermiş ve kriminal büro detaylı bir tetkik yapıyor ve diyor ki: "Çok kuvvetle muhtemel bu imza Belen İnşaatın ortağına aittir."
Bu rakam Belen İnşaatın bir ortağının ödemeyi taahhüt ettiği rakam. Diğer ortağı -2 ortaklı- 5 milyon dolar da muhtemelen oradan 10 milyon dolar; 2 şirket daha var 10'ar milyon dolar daha oradan, toplam 30 milyon dolarlık bir havuz, komisyon havuzu oluşmuş olma ihtimali belgelerle görünüyor.
Şimdi Sayın Süleyman Karaman'ın buraya gelip buradaki araştırma komisyonu teklifimize "Ben kendime güveniyorum, güvendiğim için de 'evet' araştırma komisyonu kurulsun, 2'nci etap T-26 Tüneli'ndeki yolsuzluklar, bu komisyon alma iddiaları soruşturulsun." demesini bekliyorum. Aksi takdirde aritmetik çoğunlukla bu araştırma önergesinin reddedilmesi zımnen bu iddianın kabulü anlamına gelir."
Haber :
Ekonomi
Çok Okunanlar
» Henüz BUGÜN Haber Görünmüyor